Hiroshima deyince akla gelen ilk şey atom bombasıdır. Şehir, atom bombasının izlerini tamamen yok etmiş. Sadece şehir merkezindeki bombada ağır hasar görmüş eski endüstriyel sergi salonu (Bu kalıntıya artık Hiroshima Barış Anıtı veya Atom Bombası Kubbesi deniyor) ve barış parkı atom bombasını hatırlatıyor. Barış parkı, bombanın düştüğü yerde yapılmış. İçinde Atom Bombası Kubbesi, müze, kongre salonu, anıtlar ve heykeller var.
İkinci dünya savaşının sonlarına doğru atılan bu bombadan üç gün sonra Nagazaki’ye de bir atom bombası atılmış ve Japonya bundan sonra teslim olmuş. Aslında, savaşın sonlarına doğru Japonya güç durumdaymış ve pek çok Japon şehri ağır Amerikan bombardımanına maruz kalmış. Bu bombardımanlarda 500 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Tokyo’nun yarısının tahrip olduğu ve artık şehrin içinden geçen ırmağın sıcak aktığı söyleniyor. Bazıları, Japonya’nın o tarihlerde artık köşeye sıkışmış olduğunu ve bu atom bombaları atılmadan da teslim olacağını söyler. Aksi görüşü savunanlar ise Japonya’nın verdiği ağır kayıplara rağmen uzun süre daha savaşacağını ve atom bombaları atılmasa hem Amerikalılardan hem de Japonlardan daha çok insan öleceğini savunur. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu bilemiyorum, ama ortaya çıkan sonucun insanlık açısından utanç verici olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Atom bombası, Hiroshima’ya 6 Ağustos 1945’te atılmış. İlk birkaç saatte 70 bin kişinin, sonraki yıllardaki geç etkilere bağlı ölümlerle birlikte toplam 200 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Bombanın etkisiyle resmi belgeler de yandığı için bu rakamlar tahmini.
Barış parkının içindeki müzede olayla ilgili bilgiler edinmek mümkün. Aslında, atom bombası müzesinin tasarlanması zorlu bir süreç. Bu müzeyi tasarlarken düşülebilecek hatalar var, örneğin kolayca acındıracak, suçlayıcı, duygu sömürüsü yapan veya nefret hissi uyandıracak unsurlar egemen hale geçebilir. Japonlar bu işin üstesinden gelmiş. Ortaya çıkan müze objektif, yaşanan insanlık dramını türlü boyutları ile ortaya seren, tarihi detaylara ilişkin merakları gideren ve böyle bir olayın bir daha olmaması temennisi oluşturan bir müze.