Kategoriler
Sağlık yazıları

Eliminasyon diyeti

Nereden çıktı bu diyet?

Onyedi yaşımda iken bir ay süren bir ishal yaşadım. Doktor doktor gezdim, bir tanı konamadı. Organik bir bozukluk da saptanamadı sonra kendi kendine geçti. Sonraki yıllarda kimisi bir gün, kimisi bir iki hafta süren ishal dönemlerim oldu. Bunlar geldiler ve geçtiler. Sonra bir gün doktor oldum. Yine böyle bir atak olduğunda, hastanemin her türlü imkanını kullanarak tetkikler yaptırdım, her şey normaldi. Bunu “bünye yapıyor” olarak kabul edip ondan sonra bu problemle ilgilenmedim. Yıllarca bu ataklarla yaşadım ve bunlara aldırmamaya alıştım. 2018 yılının başlarında yeni bir atağım oldu ve iki ay devam etti. Hiç bu kadar uzun olmamıştı. Yıllardan sonra, ne yapabilirim diye düşündüm. Bu arada holistik tıp, fonksiyonel tıp, bağırsak florasının önemi, yiyecek intöleransı gibi bir çok yeni kavram ortaya çıkmıştı ve bunların içindeki neyin ne kadar geçerli olduğu da henüz alacakaranlık kuşağındaydı. Ben, bu fikirler ve uygulamalar karmaşasından eliminasyon diyetini denemeye karar verdim. Sonuçta sindirim sistemi problemlerimden kurtuldum ve aç kalmadan sekiz kilo zayıfladım. Benim deneyimimi öğrenen bir kaç kişi bu yöntemi benden öğrenip uygulamaya karar verdiler. Ben de artık her birine ayrı ayrı anlatıp yazmaktansa bildiklerimi derli toplu bir şekilde yazmaya karar verdim. Aşağıdaki yazdıklarım henüz modern tıp uygulamalarına girip yaygın olarak kabul edilmedi ama ben gelecekte bunun olgunlaşarak standart bir metoda dönüşeceği düşüncesindeyim. Bu diyeti yapmadan önce bir çok yerli ve yabancı kaynak okudum. Buna deneyimlerimi ekleyip bu metni oluşturdum.

Yiyecek intöleransı nedir?
Günümüz tıbbında alerji kavramı, tipleri ve mekanizmaları büyük oranda bilinir. Öte yandan, son yıllarda bazı insanlarda bazı yiyeceklerin çeşitli rahatsızlıklar yaptığı ve bu yiyeceklerin diyetten uzaklaştırılması yolu ile sağlık sorunlarının de ortadan kaybolduğu veya azaldığı farkedilmiştir. Diğer bir deyişle bazı yiyecekler bazı insanlarda sağlığa olumsuz etki eder. Mekanizmaları tam olarak bilinmeyen bu duruma intölerans denir. Klasik alerjilerin farkedilmesi çoğu zaman daha kolaydır, ancak intölerans daha sinsi bir mekanizmadır. Çoğu insan böyle bir sorunun farkında olmadan yıllarca yaşayıp gider. İntöleransın saptanması için daha fazla bilinen bir yöntem var. Kan testi yapılarak çeşitli yiyeceklere karşı olan intöleranslar saptanabiliyor. Kan testinde serumda yiyeceklere karşı oluşmuş IgG düzeyi saptanır. Ancak, bu yöntem pahalı ve daha da önemlisi sonuçlarının güvenilir olduğuna dair tartışmalar var. Örneğin, her yiyecek için normal kabul edilen serum IgG düzeyi aynı ama bunun gerçekten böyle olduğuna dair yeterli bilgi birikimi yok. Öte yandan, bence antikordan başka histamin aracılığı ile oluşan bir duyarlılık da var. Belki benim de bilmediğim başka mekanizmalar da var. Yani intölerans şimdilik şemsiye bir terim ve kanda antikor bakılması her soruya yanıt vermiyor. Parası bol olanlar için, eliminasyon diyetinde yol gösterici olarak kan testini de yaptırmalarını önerebilirim. Ancak bedenini iyi takip edenler için anlatacağım yöntemin tek başına yeterince etkili olduğuna inanıyorum.

İntöleransın belirtileri neler?
En başta sindirim sistemi problemleri, örneğin ishal, kabızlık, gaz, karın ağrısı. Cilt reaksiyonları, kızarıklıklar, kaşıntılar, kas eklem ağrıları, halsizlik, baş ağrısı, kolay kilo alma veya doktor doktor gezilip bir türlü tedavi edilemeyen çeşitli sağlık sorunları olabiliyor. Sizde bunların sadece birisi olabildiği gibi birkaçı bir arada olabilir. Örneğin bende ishal hemen hemen tek belirtiydi. Daha sonra yıllardır var olan B12 vitamini eksikliğimin de bu sorunla ilişkisi olduğunu anladım ama bu başka bir yazının konusu olsun. Diyet sırasında sağlık sorununuz neyse onun belirtilerini takip edeceksiniz. Yiyeceklerle sağlık sorunlarının ilişkisi ile ilgili olarak en alttaki meraklısına notlar kısmına göz atınız.

Eliminasyon diyeti

Eliminasyon diyeti iki aşamadan oluşuyor. Temel diyet ve provokasyon dönemi. Temel diyette sadece en az intölerans yapan yiyeceklerden oluşan bir yiyecekler grubu yenebiliyor. Bu yiyeceklerin sizde intölerans yapma ihtimali düşük, ama bu yiyecekler çoğu insanda sorun oluşturmadığı için tecrübe ile seçilmiş. Çoğu insanda intölerans yapmaması, sizde de yapmayacağı anlamına gelmiyor. Yani, temel diyet dönemide bile her gün ne yediğinizi yazmak ve vücudunuzun reaksiyonlarını takip etmek lazım. Örneğin bende temel diyette serbest olmasına karşın çileğe karşı bir intölerans ortaya çıktı. Daha sonra incelediğimde çileğin histamin açısından zengin olduğunu ve zaten temel diyette olmaması gerektiğini farkettim. Size yazdığım listeyi ona göre düzenledim. Temel diyette amaç, vücudun intölerans yapma potansiyeli olan yiyeceklerden uzak tutulması ve arındırılması. Eliminasyon diyeti çok zahmetli, yaklaşık dört ay sürüyor ama ödülü büyük.

Temel diyet

Üç hafta yapılır. Semptomlar ve bulgular düzeldikten sonra en az bir hafta daha sürdürülmesi istenir. Örneğin diyeti iki hafta yapın, sorununuz çözüldü ise bir hafta daha devam edin. Ondan sonra test dönemine geçebilirsiniz. İki haftanın sonunda sorun çözülmedi ise diyete devam edin. Bir ay bittiğinde hala sağlık sorununuz çözülmedi ise büyük ihtimalle eliminasyon diyeti sizin sorununuzu çözmeyecektir, ama temel diyetteki yiyeceklere de intöleransınız olabilir, bu konuda da dikkatli olmaya çalışın. Bedeninizi dinleyin ve takip edin.
Eliminasyon diyetinde yenecekler:

  • Turunçgiller, çilek ve goji berry hariç meyveler
  • Koyun eti, tavuk, hindi, balık (bunların işlenmemiş olanları. Yani sucuk, sosis kurutulmuş et, tütsülenmiş balık vb. yok)
  • Marul, roka, tere, maydonoz, nane, dereotu, fesleğen, zencefil, kişniş
  • Yenibahar, anason, defne, tarçın, zerdeçal, kekik, mercanköşk, karanfil
  • Zencefil çayı, papatya çayı, nane çayı
  • Havuç, tatlı patates, kabak, balkabağı, karnabahar, kuşkonmaz, brokoli, lahana, kereviz, salatalık, şalgam
  • Zeytin, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, sadeyağ
  • ıspanak, avokado
  • Pirinç, kinoa, chia
  • Kabak çekirdeği, ayçiçek çekirdeği, hindistan cevizi
  • Pirinç sütü, hindistan cevizi sütü
  • Nar ekşisi, elma sirkesi

Yasak yiyecekler

  • Ekmek ve glutenli yiyecekler
  • Mısır
  • Yumurta
  • Domates
  • Kahve-çay
  • Şeker
  • Bal
  • Bira
  • Sarap
  • Alkol
  • Soğan-sarımsak
  • Biber
  • Koyun sütü ve ürünleri
  • İnek sütü ve ürünleri
  • Keçi sütü ve ürünleri
  • Limon
  • Çilek
  • Dana eti
  • Karabiber
  • Patlıcan
  • Kimyon
  • Mantar
  • Patates
  • Karides
  • Portakal
  • Kakao-çikolata
  • Nohut
  • Yer fıstığı
  • Fındık
  • Kaju fıstığı
  • Badem
  • Ceviz
  • Kalamar
  • Midye
  • Ahtapot
  • Fasulye
  • Soya fasulyesi
  • Mercimek
  • Bezelye
  • Hardal
  • Soya sosu
  • Hazır satılan ve katkı maddesi içeren her türlü yiyecek

Provakasyon (test) dönemi:
Üç günde bir yeni bir yiyecek denenir. Birinci gün test edilen yiyecek bol bol yenir. İkinci ve üçüncü günler test edilen yiyecek kesilip vücudun reaksiyonları takip edilir. Rahatsızlık varsa o yiyeceğe intöleransınız vardır. En az altı ay diyetten çıkarılır. Rahatsızlık yoksa bu yiyeceği diyetinize katabilirsiniz.

Uygulama ile ilgili notlar:

  • Yasak listesi aynı zamanda sizin deneme listenizdir. Aynı satırdaki yiyecekleri ayı gün deneyebilirsiniz. Soğan-sarımsak gibi. Sıra önemli değil. Neyi seviyorsanız ondan başlayın.
  • Şeker ve tatlılar her zaman tehlikelidir. Çok miktarda şeker bağırsaklarınızdaki bakteri üremesini etkileyebilir ve bağırsak florasını bozabilir. Provokasyon döneminde test etmiş ve zararlı çıkmış gibi davranın. Şekerli meyveleri çok miktarda yemeyin. Az miktarda soslarda, zeytinyağlılarda vesaire kullanılabilir ama tatlı yememeyi tercih edin. Yerseniz az miktarda ve seyrek yiyin. Tatlısız duramıyorsanız bile bir süre yemediğinizde artık eskisi kadar istemediğinizi göreceksiniz. Şeker bağımlılık yapar.
  • Alkol ile rakı, votka, cin gibi damıtık içkiler kastedilmektedir.
  • Bira gluten ve maya içerir. Glutenle ilgili sorun yaşadıysanız bira içmeyin. Alkol ve glutenle sorununuz yok ama bira rahatsız ediyorsa bira mayasına intöleransınız vardır.
  • Alkolle sorununuz yok ama şarapla varsa sorununuz şarabın içindeki maddeler ile ilgili olabilir.
  • Ekmekte gluten ve maya intölerans yapabilir. Mayasız ekmekle sorun yaşamıyor ama mayalı ekmekle sorun yaşıyorsanız sorununuz maya ile ilgili olabilir.
  • Siyez buğdayı, kaliteli makarnalarda kullanılan durum buğdayı, ekşi mayalı ekmek nisbeten az gluten içerir. Glutene hafif bir reaksiyonunuz varsa test sonrası dönemde bunlardan arada bir az miktarda yiyerek kaçamak yapabilirsiniz.
  • Bir intölerans altı ay sonra kaybolabilir. Tekrar deneme yapabilirsiniz. Artık bir reaksiyon olmasa da vücudunuzun o yiyecek ile barışık olmadığını bilin, fazla yemeyin. Gluten intoleransınız geçtiyse yukarıda sözünü ettiğim az glutenli alternatiflerini tercih edin.
  • İlk bir-iki gün halsizlik olabilir. Normaldir, geçer.

Benim için sonuç
Gluten, domates, yumurta ve çileğe intöleransım çıktı. Bunları yemiyorum, sindirim sistemim saat gibi çalışıyor.

Meraklısına notlar
Bilimsel araştırma dünyası yiyeceklere karşı intölerans kavramı ile yeni tanışıyor ve henüz bu konuda az sayıda çalışma var. Yine de yiyeceklerle hastalıkların ilişkisine ait çalışmalar mevcut. Aşağıya bir kaç araştırmayla ilgili notlar yazdım. Meraklısı inceleyebilir;

Kategoriler
Sağlık yazıları

Tai chi, çigong ve sağlık

Özet: Tai-chi üzerine yazılmış yaklaşık 1330 bilimsel makale var. Bu makalelerin topluca değerlendirmesi sonucu artık Tai chi’nin sağlığa iyi geldiği durumları rahatlıkla söyleyebiliriz; Kas-iskelet sistemi ağrıları ve gerilim tipi baş ağrıları, hipertansiyon, osteoartrit, depresyon, düşmeleri önleme, kas gücünü artırma, bilişsel fonksiyonları artırma, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları. Bazı durumlarda da etkisi olduğu düşünülüyor ama tam kanıtlanmamış. Bunların arasında kalp-akciğer hastalıkları, enfeksiyonlar, uykusuzluk, kalp-damar hastalıkları, Parkinson, fibromiyalji, kanser, osteoporoz, metabolik sendrom, multipl skleroz, romatoid artrit, kistik fibrosis, menopoz var. Öte yandan, tai chi’nin diyabete etkisi üzerinde de epeyce çalışılmış ve artık bu konuda etkili olmadığı söylenebilir.

Tai-chi ch’uan ve çigong (qigong, chi gung), sağlık üzerine etkileri açısından çok incelenen uygulamalar. Tıp alanında yapılan araştırmaları içeren en önemli veri tabanı olan PubMed‘de 2014 sonu itibarı ile Tai Chi diye tarama yapıldığında 1330 makale çıkıyor. Bu 1330 makaleyi inceleyip sonuçlar çıkarmak oldukça zor ve zahmetli bir iş. Neyse ki bu güne kadar yapılan çalışmaları değerlendiren bir analiz çıktı (Evidence Map of Tai Chi), ben de bu analize dayanarak durumu özetleyeceğim.

Bu grafikte sağa doğru gittikçe tai chi'nin sağlık üzerine olumlu etkileri artıyor. Çemberlerin büyüklüğü konu ile ilgili yapılan derleme sayısını, çemberin yüksekliği ise konu ile ilgili yapılan araştırma sayısını gösteriyor.
Bu grafikte sağa doğru gittikçe tai chi!nin sağlık üzerine olumlu etkileri artıyor. Çemberlerin büyüklüğü konu ile ilgili yapılan derleme sayısını, çemberin yüksekliği ise konu ile ilgili yapılan araştırma sayısını gösteriyor.

Pozitif etkisi yönünde kanıtlar bulunan durumlar

(en yüksek derecede kanıt bulunandan başlayarak, sırasıyla)

1- Ağrı

Kas-iskelet sistemi ağrıları ve gerilim tipi baş ağrılarını azaltır.

2- Hipertansiyon

Çok yaygın bir kronik hastalık. Tedavi edilmezse uzun vadede kalp hastalıkları, inme ve daha pek çok soruna yol açabiliyor. Sevimsiz yönü ise çoğu hastanın ömür boyu ilaç kullanmak zorunda olması. Tai chi, tansiyonu düşürüyor. Hipertansiyonun ortaya çıkmasını önleme, hipertansif hastalarda kullanılan ilacın azaltılması veya tümden bırakılması mümkün olabiliyor.

3- Osteoartrit

Türkiye’de halk arasında “kireçlenme” diye adlandırılan durum. Yaşlandıkça, başta diz eklemi olmak üzere eklemlerin kenarında kemik çıkıntıları oluşması ve ağrı yapması ile karakterize bir durum. Bilinen bir tedavisi yok. Öldürmeyip süründüren hastalıklardan. Tai chi osteoartritte ağrıyı ve eklem katılığını azaltıyor, fiziksel fonksiyonları artırıyor.

4- Depresyon

Toplumda oldukça yaygın bir başka problem. Tedavisi için ilaç kullanılıyor ve ilaçların bir sürü sevimsiz yan etkileri var. Tai chi, depresyonu azaltmak için etkili bir yöntem.

5- Düşme
İnsanlar yaşlandıkça kemik yoğunlukları azalır ve kemikler kırılganlaşır. Yaşlılıkta, bilhassa kadınlarda görülen ciddi sağlık sorunlarından birisi düşme sonucu ortaya çıkan kalça kemiği kırıkları ve diğer kırıklar. Yaşlılıkta kemik iyileşmesi de yavaşladığı için, bu kırıklar göründüğünden de büyük bir sağlık riski oluşturuyor. Uzun süre yatma sonucu emboli, yatak yaraları, ameliyat sırasında ölüm riski gibi bir sürü probleme yol açabiliyor. Bu kırıkları tedavi etmekten çok daha kolayı, bunları önlemek. Tai chi düşmeyi önlemede bilinen en etkili yöntem diye düşünüyorum.

6-Kas gücünü artırır.

7- Vücudun dengesini sağlama becerisini artırır.

8-Bilişsel fonksiyonları artırır.

Diğer bir deyişle zihnin algı, düşünme, akıl yürütme ve hatırlama yeteneklerini geliştirir.

9- Kronik obstrüktif akciğer hastalıkları

Bu hastalarda nefes darlığını azaltır, yaşam kalitesini artırır. 6-dakikalık yürüme testi, , FEV1, forced vital capacity test sonuçları iyiye doğru gider.

Tam kanıtlanamayan, üzerinde çalışılması gereken durumlar. (Kanıt pozitifliği sırasına göre)

Gebelikte anksiyete, Kalp-akciğer hastalıkları, enfeksiyonlar, uykusuzluk, idrar kaçırma, kalp-damar hastalıkları, yaşlılık, Parkinson, fibromiyalji, yaşam kalitesi, genel sağlık, psikososyal iyilik, post travmatik stres bozukluğu, genel denge, kanser, osteoporoz, metabolik sendrom, vestibülopati, astım, kalp hastalıkları, inme rehabilitasyonu, multipl skleroz, romatoid artrit, kistik fibrosis, menopoz.

Etkili olmadığı yönünde kanıtlar bulunan durumlar

Sağlık kurumları içinde olan düşmeler, diyabet, aerobik kapasite, hayata katılma.

parkta-tai-chi
Yukarıdaki çalışmadan sonra yayımlanan önemli araştırma sonuçları

  • Nazofarinks kanserinde boyun, çene ve omuz eklemlerinin hareketi ve uyku bozukluklarına faydalı (1).
  • Parkinson hastalığında tai chi ve dans faydalı. Yoga ve akupunkturun faydalı olduğu şüpheli, bunların etkisi üzerine daha fazla çalışma yapılması gerekiyor (2).
  • Kanser hastalarında meditasyon, yoga, tai chi, ve çigong stresi azaltıyor ve yaşam kalitesini bazı yönlerden artırıyor (3).
  • Tai-chi, alt ekstremite kas gücü, kemik mineral yoğunluğu ve denge üzerine etkili (4).
    Bu çalışma, tasarımı yönüyle hayli ilginç ve öğretici. 35’er kadından oluşan üç grup oluşturulmuş; Tai chi, dans ve yürüyüş. Dört ay sonra tai chi grubunda önemli bir iyileşme yokken, dans ve yürüyüş gruplarında iyileşme görülmüş. Sekiz ay sonra yapılan testlerde Tai chi grubu en iyi gelişmeyi göstermiş, bu gelişme düzeyi dans grubundan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklı değilmiş ama yürüyüş grubundan daha iyiymiş. On ikinci ayda yapılan testlerde tai chi grubunun hem dans hem de yürüyüş grubundan istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha iyi olduğu görülmüş. Bu çalışmanın sonuçlarına göre tai chinin etkileri sekiz ayda ortaya çıkıyor ve bir yılda tam verim alınıyor.
  • Bir başka ilginç çalışma genç kadın üniversite öğrencileri üzerinde yapılmış (5). Tai chi’nin hücrelere zarar veren oksidatif maddelerle mücadele eden superoxide dismutase enzimini ve hidroksil radikal inhibisyon kapasitesini artırdığı görülmüş. Ayrıca DNA tamiri yapan 8-oxoguanine DNA glycosylase enziminin düzeyinde artış görülmüş.
  • Tai chi, 20’li yaşlardaki erkeklerde bel ağrısının giderilmesinde esneme (streching) egzersizlerinden daha etkili (6).

Kaynaklar

  1. The Effects of a 6-Month Tai Chi Qigong Training Program on Temporomandibular, Cervical, and Shoulder Joint Mobility and Sleep Problems in Nasopharyngeal Cancer Survivors.
  2. Complementary & alternative management of Parkinson’s disease: an evidence-based review of eastern influenced practices.
  3. Mind-body practices in cancer care.
  4. Effect of Tai-chi exercise on lower limb muscle strength, bone mineral density and balance function of elderly women.
  5. Tai chi improves oxidative stress response and DNA damage/repair in young sedentary females.
  6. Effects of tai chi on pain and muscle activity in young males with acute low back pain.
Kategoriler
Sağlık yazıları

Cildin yaşlanmasına neden olan on düşmanı

guneslenen-kadin

1-Güneş ışığı

Önlemler: Güneşten kaçınmak, güneş kremi, şapka, eldiven

Güneş ışığı cildi yaşlandıran faktörlerin en önemlisidir. Güneşlenmek için saat 10-16 dışında kalan saatler seçilmeli, güneşe çıkılırken A ve B tipi ultraviyole ışınlarından koruyan en az 15 faktörlü bir güneş kremi seçilmelidir. Güneşli havalarda şapka, ayrılmaz bir aksesuarınız olmalıdır. Kadınlarda el sırtı ve ön kol, güneşe en sık maruz kalan ve kırıştığında yaşlanmış izlenimi veren bölgelerdir. Özellikle araba kullanan kadınlarda eldiven kullanımını hararetle öneriyorum.

sigara2- Sigara

Önlemler: Bırakın, bırakamazsanız azaltın

Sigara, kılcal damarlardaki dolaşımı bozarak ve vücuttaki C vitaminini tüketerek cildin kırışmasına ve kurumasına neden olur. Sigarayı bırakın, bırakamazsanız azaltın ve C vitamininden zengin beslenin.

pasta3-Şeker ve nişasta

Önlemler: Şekerli içeceklerden ve yiyeceklerden, rafine unla yapılmış ekmek ve hamur işlerinden uzak durun

İnsan vücudu rafine şeker ve rafine una yabancıdır. Bunlar metabolizmanızı kötü etkiler. Dolaşımı bozar, kırışıklıklara neden olur. Cilt kalitesinde genel bir bozulma yapar ve alerjik cilt rahatsızlıklarını, akneyi artırır.

sarap-icen-kadin4- Alkol

Önlemler: Az için

Alkol, cilt yüzeyine giden kan akımını artırır ve kılcal damarları genişletir. Uzun vadede damar yapısını bozarak ciltte istenmeyen görünümler oluşturur. Alkol içmeyin veya az için. Vücudunuzun en az zarar göreceği miktar, günde bir kadeh şarap, bir bira veya bir duble rakı düzeyindedir.

salata5- Beslenme düzensizliği

Önlemler: Dengeli beslenin. Zeytinyağını ihmal etmeyin

Dengesiz ve düzensiz beslenme cildin büyük düşmanlarından birisidir. Düzenli olarak mevsimlik meyve ve sebzelerden tüketin. Proteinden zengin yiyecekleri ihmal etmeyin. Günde en az 20 gram (bir çorba kaşığı) zeytinyağı tüketmenizin cildinize büyük faydası vardır.

uyku6- Düzensiz uyku

Önlemler: Kendi yapınıza göre yeterli ve düzenli uyuyun

Kişiye göre değişmekle birlikte günde 6-8 saat uyumanız, bunu da düzenli ve makul saatlerde yapmanız gerekir.

su-icen-kadin7- Susuzluk

Önlemler: Günde en az 2-3 litre su için

Su, hayattır. Metabolizmanızın düzenli çalışması, cildinize zarar veren toksinlerin atılması için su içmelisiniz. Günde 2-3 litre su içmezseniz cildiniz de kurur.

soguk8- Soğuk hava

Önlemler: Soğuktan kaçınmak, nemlendirici, eldiven

Soğuk hava, cilt dolaşımını bozar, kuruma ve çatlamalara neden olur. Nemlendirici kremler ve eldivenle bunu bir nebze önleyebilirsiniz.

yoga9- Stres

Önlemler: Stres giderici egzersizler, doğa ile baş başa kalmak.

Stres deriye giden kan akımını azaltır, ayrıca kaşlarını çatma ve alnını kırıştırma alışkanlığı olanlarda bu kırışıklıklar belirginleşir. Gereksiz streslerden kaçının. Yoga, tai-chi, meditasyon gibi egzersizler, şehir yaşamından uzaklaşıp doğa ile baş başa kalmak stresinizi azaltır.

tv-seyreden10- Fiziksel tembellik

Önlemler: Hiçbir şey yapamıyorsanız günde yarım saat yürüyün.

Markete gitmek ve televizyonun uzaktan kumandasının düğmesine basmak gibi hareketlerle yetiniyorsanız, kan dolaşımınız bozulur ve cildiniz de bundan etkilenir. En azından günde yarım saat tempolu yürüyüş yapmak dolaşımınızı düzenleyecektir.