Japonya değişik bir ülke. Asya’da veya Batı’da yer alan herhangi bir ülkeden farklı. Kendi ruhu ve usulleri var.
Japonları iki kelimeyle tarif etmek gerekse içedönük ve nazik derdim. Bir Japon’la iletişim kurmak isterseniz kuracaktır, ancak bir ilişki kurmak çok zor. Kibar bir şekilde sorunuzu yanıtlayacak, istediğiniz yapacak ve uzaklaşacaktır.
Bir dükkana girdiğinizde bir Japon hızlı adımlarla ve gülümseyerek yanınıza gelip hoş geldiniz der. Alışveriş edip etmemenizin bir önemi yok, her zaman ilgili ve kibardır. Soru sorunca anlamaya ve yanıtlamaya çalışır. Bir yer sorduğunuzda tarif etmek için kendini parçalar, kimi zaman sizi alıp oraya götürür. Yine de bu klasik yardımseverlik halinin değişmekte olduğunu gösteren bir örnek yaşadım. Tokyo’da kalabalık bir metro durağında bir 60 yaşlarında Amerikalı bir turist çaresiz şekilde gelip geçen Japonlara belli bir yere gitmek için hangi çıkışa doğru gitmesi gerektiğini soruyordu, fakat kimse durup da adamla ilgilenmedi. Adam bir süre sonra bana yardım edecek kimse yok mu diye bağırmaya başladı (bu aşamada Japonya’da size sahiden kimsenin yardım etmeyeceğini düşünüyorum). Adama yaklaşıp ben yardımcı oldum.
İngilizce ancak büyük şehirlerde ve turistik bölgelerde işe yarıyor. Japonların çoğu konuşulan İngilizceyi anlamakta ve İngilizce konuşmakta büyük sıkıntı çekiyor. Büyük şehirler ve turistik yerler dışında İngilizce veya Latin harfleri ile yazılmış yazı bulmak da zor. Japonca konuşunca kimi zaman durumu algılayamayıp İngilizce bilmediklerini söylüyorlar. Söyledikleri Japonca ifadeleri anlamayınca yavaş yavaş konuşmak yerine çoğu zaman sanki az zamanda çok şeyi anlatmak istercesine hızlı hızlı konuşmaya başlıyorlar.
Japonların özel hayatlarında kalabalık arkadaş grupları oluşturma eğilimi zayıf. Sarmaş dolaş olmak, öpüşmek, herkesin içinde duygusal yakınlık göstermek neredeyse rastlanmayan olaylar. Aile üyeleri arasında bile belli bir resmiyet var. Her koşulda birbirlerine karşı nazik ve saygılılar. Kadınlar erkeklere karşı ölçülü. Erkek egemen bir toplum olduğu hemen belli oluyor.
Temizlik her zaman ön planda geliyor. Sigara içmek değil, izmaritini yere atmak ayıp. İnsanlar beden temizliklerine son derece dikkat ediyorlar. Gece saat bir civarı balık istifi bir metro vagonunun içinde bile bir koku yok (sadece alkol kokusu alabiliyorsunuz). Parfüm kullanımı da son derece ölçülü. İnsanların kıyafetleri her zaman temiz, ütülü. Kadınlar sade giyinmeyi seviyor, ama lise-üniversite çağlarında marjinal giyimler sık. Mini etek yaygın, üst dekolte ise nadir. Erkeklerde, özellikle çalışan erkeklerde takım elbise bir salgın halinde ve baygınlık verecek kadar çok takım elbiseli adam görüyorsunuz.
Japon kadınları güzel ve zarif, ancak kum saati gibi vücutlar, iri meme ve çıkık kalçalar görmek imkansız gibi. Japonya’da iri memeli kadınların oyuncu veya manken oldukları, o da olmadı cinsel servis sektöründe çalıştıkları söyleniyor. Kadınların yaşlarını anlamak çok kolay değil, sanki 15-45 yaş arasında aynı görünüyorlar gibi. Genç kuşakta boylar uzamış, uzun boylu uzun bacaklı kızlar az değil. Güzel ve uyumlu giyiniyorlar ve giyime para harcıyorlar.
Metrolarda sohbet eden veya çevresine bakınan Japon görmek zor. Ya uyukluyorlar, ya da ellerindeki bir şeyle ilgileniyorlar. Orta-yaşlı kuşakta gazete, manga, roman okumak, gençlerde ise cep telefonu ve çeşitli mobil bilgisayarlarla uğraşmak yaygın. Genç kızlar daha çok chat yapıyor veya internette geziniyor, genç erkekler ise daha çok oyun oynuyor.
Japonya’ya özgü bir çılgınlık da oyun salonları (pachinko parlor). Hemen her sokakta bir oyun salonu var. Bunlardan bazıları 5-6 katlı. Salonların içinde yüzlerce oyun makinesi yan yana dizili ve içerde yüzlerce kişi oyun oynuyor. Makinelerden çıkan sesler birbirine karışıyor, içeride korkunç bir uğultu ve gürültü var. Bu oyun salonlarının müşterilerinin çoğu genç erkekler ama her yaştan ve her cinsiyetten insan görmek mümkün. Japonya’da 15000 civarında oyun salonu var. Bu salonların müdavimi 17 milyon Japon vatandaşı ve sektörde 330 bin çalışan var. Oyun salonları yılda 350 milyar dolar ciro yapıyor.
Japon çocukları çok sevimli. Ergenlik öncesi çocuklar yaşlarına göre çok olgun davranıyor. Ergenlerde biraz çılgınlık var ama bu hiçbir zaman başkalarını rahatsız edecek ölçülere varmıyor.
Japonlar sakin insanlar. Kızgın birini veya kavga eden insanlar görmek çok zor. Mutlu insanlar oldukları konusunda ise tereddütlerim var.